Translate

Teoman Ali Kosovali'nın Hangi Şiirini Arıyordunuz? Biz bulalım :)

17 Ocak 2013 Perşembe

RAYAN!


RAYAN


Benim mısralarımda kelimelere dans ettirdiğim,
Dizelerimin en güzel benzetmesi,
Kalemimin tükenmeyen mürekkebi,
Gönlümün en temiz sayfası.
Söylesene bu bendeki sen kim?
~  ~
Kır çiçeklerine kokunu aşıladığım,
Deniz taşlarından tenini çaldığım,
Rüzgâra inat saçlarını, gözlerime bağladığım
Yağmurdan kaçıp gözlerinde ıslandığım.
Söylesene bu bendeki sen kim?
~  ~
Hayatımın anlamı, alnımın yazısı, gözümün nuru
Cevaplayamadığım, cevaplamak istemediğim tek soru
Ömrümün yanlışlarından geriye kalan tek doğru
Masumiyetimin en somut hali
Belki de benliğim.
Söylesene bu bendeki sen kim?
~  ~
Kalbimin dikenli tellerini gözlerinle kesip,
Senin ellerine yüreğimi bıraktığım, gözlerine gizlendiğim.
Bir değirmen misali gönlümde sevgiyi öğütüp
Dünyaya emsali olmayan bir aşk ürettiğim.
Söylesene bu bendeki sen kim?
~  ~
Zaman dedikleri haylaz çocuğu durduramayıp
Sana ellerimle sonsuzluğu veremediğim.
Köşe başında sersefil dilenci misali
Senin için insanoğlundan zaman dilendiğim
Söylesene bu bendeki sen kim?
~  ~
Melekler bile diz çökmüş an be an
Secde ediyorlar sana,
Satın alıyorum bütün günahları tüccardan
Geçmesin diye sokağından riyakâr şeytan.
Söylesene bu bendeki sen kim?
~  ~
Dervişe sordum ölüm diyor dünyanın sonuna
Ne kadar cahilmiş oysa derviş
Anlayacak gözlerini kapatsan ona,
Bu cihan göz kapaklarının arasında yerle birmiş.
Söylesene bu bendeki sen kim?
~  ~
Kitaplarda bulamayıp da kütüphaneleri yaktığım,
Dizelerde bulamayıp da kalemleri astığım,
Şarkılarda bulamayıp da kulakları kestiğim,
Aşk’ın anlamını bir tek sende bildiğim…
Söylesene bu bendeki sen kim?
~ ~
Güzelliğini anlatmaya kelimeleri kifayetsiz kıldığım,
En güzeli teşbihi isminde bulduğum,
Dizelerimde nur cemalini çizdiğim
Ve her şiirimin sonunu ay tanrıçası saçlarınla bağladığım.
Söylesene bu bendeki sen kim?
~  ~
Ben bir şiiri daha ediyorum sana kurban
Bu şiir de çaresiz kaldı anlatmaya
Denizleri mürekkep, ağaçları kâğıt yapsan
Bu bendeki seni anlatabilir mi Rayan?
Teoman Ali Kosovali

Mehmet Ali Birand

Mehmet Ali Birand'a Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum

Aşk

Aşk gözlerde saklı dudaklarda mühürlüdür.

Senin Anlamadığın Şey!


Senin Anlamadığın Şey.

Aslına bakarsan param yok.
Evim, arabam, temiz elbisem bile yok
Vesselam memur bile değilim.
Sabah takacağım renk renk kravatlarım
İşe uğurlayacak ruh eşim
Arkamdan salya sümük “baba” diye ağlayan veledim bile yok.

Kara saçlı başım
Verirlerse bir tas aşım
Yirmi bir şirin yaşım
Ve annemden yüzükle
Kumarbaz babamdan kalan şansım var.
Cebimde kalmış tek dal sigaramla
Saçımda dünyayı dolaştırdığım biti,
Ve yanımda dolaştırdığım uyuz iti saymazsak
Benim kaybedecek hiç bir şeyim yok.

Yere tükürdüğüm ve geğirdiğim zamanları
Cepleri delik pantolonumu ve yakaları eskimiş limon rengi gömleği
Kurbandan kurbana fırçaladığım dişeri
Ha bir de fenere ettiğim küfürleri saymazsak
Ben medeni bir insan olabilirim.

Senin anlamadığın şey.
Benim yüreğim de sana anlatamadığım çok şey var çok şey!


Teoman Ali KOSOVALİ

Beni Hep Eylül De Bekle


Beni Hep Eylül’de Bekle

Beni hep Eylülde bekle
Güvercinler uyuyor olsun
Penceler Kapalı
Mevsimlerden sonbahar...
Gecenin en koyu lacivertinde
Bütün şehir mışıl mışıl uyusun
Sen pencerede beni bekle...
Ilık rüzgar eser belki
Hafiften bir yağmur yağar sonra...
Burnunda tertemiz toprağın kokusu
Şarap açılmamış kadeh boş...
Elinde yine bir sigara..
Gözlerinde kan revan için yalnızlık..
Ne olur vazgeçme

Beni hep Eylülde bekle...
Elbet bir gün geçeceğim sokağından
Eğilip öpeceğim geçtiğin yolları...
Sarılacağım ayak bastıgın paspasa..
Aylardan Eylül,Yıllardan kaç olur bilemem...
Saçlarımda kar,gözlerim umut...
Bir Eylül Akşamında Döneceğim Sana..


HAYAL


HAYAL
Bir şarkı tutturmuşum gecenin koyu lacivert güzelliğinde
Hafiften bir yağmur yağıyor sen kokan bedenime
Yürüyorum Arnavut kaldırımlı ıssız sokaklarda
Ansızın bir korku başlıyor içimde
Sokakta bir ben varım birde barksız köpekler
Biran nurcemalin beliriyor karşımda
Ne korku kalıyor ne de ıssız sokaklar
Sana koşuyorum yağan yağmur taneleriyle
Nefes nefese sarılıyor ellerim boşluğa
Ve çaresizce düşüveriyor bedenim
Sensizlik kadar soğuk Arnavut kaldırımlara
Hıçkırıklarımla yankılanıyor bom boş sokaklar
Sonra bir ses
Kafamı çeviriyorum yana
Yine sen çıkıyorsun karşıma
Bu yağan yağmurun inadına tekrar koşuyorum sana
Tam kavuştum derken
Yine hüsran
Diz çöküyorum olduğum yere
Ellerimi kaldırıyorum yağan yağmursa semaya
Ve dudaklarımdan birkaç kelime dökülüyor tanrıya
Üzülmüyorum benimle berabersin biliyorum

 Teoman Ali Kosovali





RAYAN


-Neden resimlerinde beni anlatmıyorsun Rayan?
Oysa ben şiirlerimde hep seni anlatıyorum...
-Benim resimlerimde kendini göremiyormusun?
Bak bu güneş sensin...
Bu gökyüzü....
Şu deniz,martı...
Bunların hepsi sensin... 
-Peki ya Sen nerdesin Rayan?
-Seni oluşturan renkler benim ...


 Teoman Ali Kosovali

AŞK



‎"Diyorlar ki
Aşk varmış diyarın birinde.
Duyarım...
Seni görmeden aşka inananın
Aklına şaşarım."

 Teoman Ali Kosovali

HİS



"‎"40,000 yıldır insan dili var.Aşkımı anlatan bir kelime bile yok. Ama olsun Hissettiklerim kadar önemli olamazlar.”

Teoman Ali Kosovali





16 Ocak 2013 Çarşamba

VAHŞET


" Vahşet, Tanrı tarafından sadece hayvanlara verilmemiştir. Vahşet insanın
yüreğinde de bulunur. Bu vahşeti ortaya çıkarmak iradeyle değil ancak vicdanla
açıklanabilir."

Teoman Ali Kosovali

ROMAN


ROMAN
Öyle durduk yere ağlamayacaksın.
Yıldızları takacaksın omuzlarına
gökyüzünden bir bir kopartıp..
Ki sen ne çok sevdin ah sen...
Ağladın,güldün,sevdin bağırdın ve haykırdın..
Şimdi yüreğinde koca bir yangın..
Zamanla söner sandın...
Hırçınlaştın..
Dişlerini çatlattın gidişine ve nefesini kestin en derin yerinde...
Şakaklarında bir yığın kan
Daha damlamadan
Adım adım gittin ardına bakmadan!
Bir roman misali son sayfaları yavaş yavaş okundu..
Ve belki de aynı kelimeleri bitmesin diye tekrarladın
Çaresizce takıldı bir kelimeye parmağın.
"SON."

RED


RED
Beni reddetmekten sıkılmadınız mı?
Diliniz hayır demekten üşenmiyor mu?
Neden gözlerinizi kaçırıyorsunuz
Galiba bir şeyler söyleyecek gözleriniz
Gözlerinizi rahat bırakın konuşsunlar
Ulaşılmaz olmak hoşunuza mı gidiyor
Yoksa benim olmak korkutuyor mu sizi
Engel olmayın sarılayım incecik belinize
Hadi daha fazla inat etmeyin de tutun ellerimi
Bakın dudaklarınız bile beni çağırıyor
Hala ne diye uğraşıyorsunuz anlamıyorum
Ayaklarınızı serbest bırakın bana koşsunlar
Saçlarınız bile isyan ediyor size
Bırakında okşayayım ellerimle
Kim bilir boynunuz ne kadar güzel kokuyordur
Koklamama izin verir misiniz
Yoksa beni yine red mi edersiniz
Aşikar güzelliğiniz karşısında
Çaresiz bırakıyorsunuz beni
Anlamıyorum gerçekten siz
Yasaklarla durdurabileceğinizi mi sandınız beni
Bakın ne kadar güzel gülümsüyorsunuz
Dişleriniz diliniz bile beni özlüyor
Dudaklarınızla engel olamazsınız bu özleme
Sizin benimle alıp veremediğiniz nedir
Konuşun bari ses tonunuz kavuşsun kulaklarıma
Bakın yine gülümsediniz
Gülümsemeniz bile davetkar
Bence iyi düşünün zararın neresinden dönerseniz kar
Bıkmadınız mı yolunuzu değiştirmekten
Hala farkında değil misiniz?
Bütün yolların bana geleceğinden
Beni reddetmekten sıkılmadınız mı?

NEREYE?


NEREYE?
Nereye gidiyoruz diye sorma
Biletler elimde hadi bavullarını topla
Bıkmadın hala aynasız insanlardan
Sana yeni bir hayat vaad ediyorum
Bak ellerimi uzattım sana
Dikenli tellerin ardından güneş doğacak yanmış kavruk tenimize...
Ve sen mutlu olacaksın...
Ne gözyaşı ne de isyan
Sadece sen ve aşkınla kavrulan ben..
Ne korkutuyor seni?
Aç mı kalırız sanıyorsun
Şimdi karnın tok ama ruhunda mutluluktan eser yok!
Hadi yırt gel diplomanı
Sana sabah 8 akşam 5'ten daha çok şey vaad edebilirim!
Bir kaşık reçel veya Hindistan’da insan kokan bir bataklık..
Vedalaş adını bile unutacağın insanlarla..
Az kaldı sadece bir kere göreceğin insancıklarla tanışacağın ana..
Bırak şu bembeyaz gelinlik bir de pembe panjurlu evleri...
Ne anlıyorsun bir yığın et parçasını örtmekle
Ve kendini pembe panjurlu bir hapishaneye kilitlemeye?
Bak sana yep yeni bir ev sunuyorum...
Dünya yı kiraladım zat-ı alinize!
Bir kere düşünün
Sabah 8 Akşam 5 İle ne geçecek elinize!

ANNEME


Hayattaki varlığıma, Anneme...
Her anımda benim yanımda olan kadınım! Hayatta hiç kimseyi senin kadar
sevemeyeceğimi biliyorum. Sen benim ilk ve sonumsun. Benim yaşama
kaynağım, sen gülümsedikçe ben yaşarım bunu unutma. Senin için yaşıyorum ve
senin adını yüceltmek için var olacağım. Kaybetmekten en çok korktuğumsun.
Ciğerlerime dolan nefes ve Tanrı’ya şükredişimsin.
Hayatım! İlk Aşkım! Canım!
Ve “Seni Seviyorum.” cümlesini anlamlaştıran kadınım.
Seni Seviyorum.